Deprem riskini hemen hemen tüm bölgelerinde taşıyan ülkemizde 1999 Gölcük Depremi sonrası yeterli olmasa da bilinç düzeyi arttı. Bu durumu en azından kullanılan beton dayanım sınıflarında görebiliyoruz. Aşağıdaki tabloda görüleceği gibi 1996 yılında C30 ve üzeri beton dayanım sınıfı neredeyse hiç kullanılmazken, 2013 yılına gelindiğinde %42.5 gibi önemli bir orana ulaşılmıştır. C20 ve altı sınıflar ise %13 kullanım oranına gerilemiştir. Gelinen bu seviye en azından niceliksel olarak çok olumludur. Beton kalitesi ve özellikle üretilen/kullanılan betonun dürabilite açısından kalitesi ayrı bir konudur. Aslında dayanımdan daha önemli olan özellik dürabilitedir yani dayanıklılıktır.

% C14 % C16 – 18 % C20 % C25 % C30 +
1996 37,50 52,30 6,40 3,40 0,60
2006 2,92 7,66 35,09 36,56 17,77
2007 2,85 5,58 26,95 35,25 29,37
2008 2,76 5,51 22,13 38,76 30,84
2009 2,44 3,44 23,9 36,1 34,12
2010 1,99 2,39 14,62 38,45 39,33
2011 2,2 2,0 14,6 43,7 37,1
2012 1,6 2,2 14,2 43,1 38,4
2013 1,3 1,7 10,3 44,2 42,5

Son yıllarda beton basınç dayanımı sınıfının artmasında hem üretim, hem uygulama hem de kontrol tarafındaki kurumların ve sorumlu mühendislerin duyarlılığı önem taşımaktadır. Ayrıca; akademisyenler, THBB ve İMO gibi kurumlar bu gelişimde önemli bir role sahiptir. Belki de en az etki devlet kurumlarından ve mevzuattan gelmiştir. Yaklaşık 10 yıldır birçok akademisyen Deprem Yönetmeliği’ndeki:

3.2.5.1 – Deprem bölgelerinde yapılacak tüm betonarme binalarda C20’den daha düşük dayanımlı beton kullanılamaz.

ifadesinin en az C30 olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak, bu konuda hiçbir değişikliğe gidilmemiştir.

Basınç Dayanımı – Yapı Maliyeti İlişkisi

Bu konuda az da olsa akademik çalışmalar yapılmıştır. Lisans ve yüksek lisans eğitimim esnasında “matrix theory” ve “finite elements” gibi dersleri kendisinden aldığım için çok şanslı hissettiğim Prof.Dr.Semih S.Tezcan’ın bu konuda 2004 yılında “Hazır Beton Dergisi”nde yayınlanan bir çalışmasını anlaşılır olduğu için yenilemek istedim. Çalışma bir projedeki beton basınç dayanımının arttırılması sonucunda maliyet değişimini analiz etmektedir.

Aşağıdaki interaktif dokümanda(excel) görüleceği gibi 2000 m2 toplam alana sahip bir inşaatın yapımında C20/25, C30/37 ve C35/45 dayanım sınıflarında beton kullanıldığında maliyet değişimi incelenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları demir ve hazır beton fiyatlarındaki değişime göre bölgesel ve dönemsel olarak farklı çıkabilmektedir. Ülke genelinde demir fiyatı çok değişken olmasa da hazır beton fiyatı bölgesel olarak önemli değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle mevcut verileri (sarı hücreler) kendi verileriniz ile değiştirerek net bir sonuca varabilirsiniz.

Hazır beton maliyeti yapının tüm maliyeti içinde %5-10 gibi bir orana sahiptir. C20/25 ya da C25/30 dayanım sınıfı yerine C30/37 veya daha üstü dayanım sınıfında beton kullanımı beton maliyetinde %10-15 artış getirse de toplam yapı maliyetinde bu oran en fazla %1-1.5 olacaktır. Ayrıca, beton dayanım sınıfının artması demir donatı miktarının ya da betonarme kesit alanlarının azalmasına neden olacaktır. 2 türlü de tasarruf sağlanacaktır. Yukarıda belirtilen çalışmada kesit alanı sabit tutularak basınç dayanımı artışına göre aynı dayanım momentini elde edecek şekilde demir oranı azaltılmıştır. Beton maliyeti ve demir maliyeti hesaplanarak maliyet değişimi tespit edilmiştir.

Değerlendirme

  1. Depreme ve çevresel etkilere dayanıklı yapılar için standartlara uygun demir ve hazır beton kullanılmalıdır.
  2. Hazır beton dayanıklılığı(dürabilite) su/çimento oranı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle uygun su/çimento oranına sahip beton kullanılmalıdır. Piyasada üretilen C20/25 sınıfı betonun su/çimento oranı 0.70’in üzerinde olup çevresel etkilere karşı zayıftır. Proje aşamasında beton basınç dayanımı bir parametre olarak kullanılır, ancak niteliksel özelliği göz ardı edilebilir. Hesaplamada deprem yüküne karşı C20 sınıfı yeterli olabilir, ancak geçirgenliği yüksek olan bu beton başta klor etkisi ve karbonatlaşma sonucu donatı korozyonuna imkan verebilir. Zayıflayan betonarme elemanlar deprem yüküne karşı tasarlanan direnci gösteremez.
  3. Beton dayanım sınıfının artması ile kesit alanlarında küçültme yapılabilir ve bina yükü hafifler. Dolayısıyla yatay deprem kuvvetleri azalır.
  4. Yapı maliyetinde hazır betonun etkisi %5-10 arasında değişir. C20 yerine C30 ya da C35 dayanım sınıfı kullanımı ile gelecek ilave maliyet ise %1-1.5 arasında olacaktır. Bu ilave maliyet kesit küçülmesi, kalıp alanının azalmadı ya da donatı oranının azalması ile düşmektedir.
  5. Çalışmada görüleceği gibi C20 sınıfı yerine C30 kullanımında 2000 m2 alanı olan inşaat için yaklaşık 4000 TL ilave maliyet oluşmaktadır. Bu ilave maliyet beton ve demir fiyatına göre bir miktar artabilir ya da azalabilir. Yine de toplam maliyete oranla ihmal edilebilir düzeyde kalmaktadır.

Kaynaklar

  1. Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, 2007
  2. Tezcan, S.S., (2004), “Zorunlu C30 Uygulamasının Sağlayacağı Yararlar, CV-332”, Hazır Beton Dergisi, Yıl: 11, Sayı: Eylül-Ekim, 2004, s.72-73, İstanbul
  3. 2013 – 2014 Yılı Hazır Beton Sektörü İstatistikleri, THBB, 2014
  4. Yapı Yaklaşık Maliyeti Hesabı, http://istanbul.imo.org.tr/resimler/dosya_ekler/e4e313a1f589c72_ek.pdf

 

Loading

BetonveCimento.com için Patreon üzerinden destekte bulunmak ister misiniz?
Become a patron at Patreon!

By Yasin Engin

İnş.Yük.Müh. olan Yasin Engin, lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamlamıştır. 16 yıldır beton ve çimento sektöründe çalışmaktadır. Web sitesindeki tüm yayınlar Yasin Engin tarafından paylaşım amacıyla hazırlanmıştır. Yayınlar kaynak gösterilerek kullanılabilmektedir. (yasin.engin@gmail.com)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir
Türkiye'deki birçok büyük çimento üreticisinin hisseleri borsada işlem görmektedir. Bunlar…
Cresta Posts Box by CP